3 Haziran 2014 Salı

YENİ BİR HAYAT İÇİN ÖNERİLER

"Yeni bir hayat, yeni bir beden lazım" mı diyorsunuz? O halde Formsante dergisinde yer alan önerilere bir göz atın, ömrünüzü uzatın! 


1- Kahkaha atmaktan çekinmeyin: Norveç Bilim ve Teknoloji Üniversitesi’nin yaptığı araştırmanın sonuçlarına göre, gülmek insan ömrünü ortalama 7 yıl uzatıyor. 
2- Haftada 5 kez bir avuç fındık yiyin: Öğün aralarında fındık atıştırmayı adet edinenler, yaşam sürelerine 2 yıl 9 ayı ekleyebiliyor. Bunu California’daki Loma Linda Üniversitesi araştırmacıları söylüyor. Çünkü fındıktaki antioksidan seviyesi çok yüksek... 
3- Kendinize güvenin: Hayvanlar üzerinde yapılan bir deney, utangaçlığın ömrü kısaltabileceğini ortaya koydu. Alışkanlıklarından farklı, yeni bir şeyle karşılaştıklarında kendilerine güvenen farelerin, diğerlerine göre yüzde 20 daha uzun yaşadığı gözlemlenmiş. Şansınızı denemek konusunda cesur davranırsanız, daha iyi işler bulabilir ve daha mutlu bir yaşam sürebilirsiniz. 
4- Dumandan uzak durun: Bristol Üniversitesi araştırmacıları, "Reddettiğiniz her sigara, 11 dakika daha fazla nefes almanızı sağlıyor" diyor. Sigarayı tamamen bırakmanın da ömrü ortalama 5 yıl uzattığı söylenenler arasında... 
5- Bardağın dolu tarafını görün: ABD’nin saygın sağlık kurumlarından Mayo Clinic uzmanları, iyimserlerin genç ölme ihtimalinin, kötümserlere oranla yüzde 50 oranında azaldığını söylüyor. Bunun sebebinin de muhtemelen iyimserlerin düşük tansiyon ve stres düzeyine sahip olmaları... 
6- Şekerleme yapın: Yapılan araştırmalar, öğleden sonra yapılan şekerlemenin, kalp krizi geçirme riskini yüzde 34 azalttığını ortaya koydu. Bunun bir diğer kanıtı da "siesta"sıyla ünlü İspanya’da kadınların, diğer Avrupa ülkelerindeki hemcinslerine göre 3 yıl daha uzun yaşamaları... 
7- Yeni arkadaşlar edinin: Avustralya’daki Flinders Üniversitesi uzmanları, iyi arkadaşlıkların insan yaşamını 10 yıl kadar uzatabildiğini söylüyor. Sıkıcı bir sosyal hayatınız varsa, harekete geçmenin tam zamanı! 
8- Mesai saatlerini azaltın: Haftada 51 saatten fazla çalışıyorsanız, bilin ki yüksek tansiyon ve dolayısıyla beyin kanaması riskiniz yüzde 25 artıyor. Bu da ömrünüzden 3 yıl çalıyor. Araştırmalar, en sağlıklısının haftada 39 saat ve bunun altında çalışmak olduğunu gösteriyor. 
9- Kırlara koşun: Atina Üniversitesi’nde yapılan bir araştırmanın sonucuna göre, kır yaşamını sevenler, kenti tercih edenlerden ortalama 8 yıl daha uzun yaşıyor. 
10- Fazla kilolardan kurtulun: Uzmanlar, ideal kilonuzun üzerinde taşıdığınız her kilonun, ömrünüzden 36 gün çaldığını söylüyor. Küçümsenecek bir rakam değil! 
11- Duygularınızı açığa çıkarın: Yapılan araştırmalar, Akdeniz havzasında en uzun ömürlü insanların Yunanistan’ın Simi Adası’nda yaşadığını gösteriyor. Uzmanlar bunu, Simi’dekilerin duygularını rahatlıkla ifade etmesine bağlıyor. 
12- Bir iyilik yapın: Çok sevdiğiniz birine yardımcı olabilmek, sizde olumlu duygular uyandıracak. Bu da artı 5 yıl demek! 
13- Tuzu azaltın: Tuzu üçte bir oranında azaltmanız, yaşamınızı 7 yıl uzatmanız anlamına geliyor. Tadından vazgeçemiyorsanız, sodyumu azaltılmış tuzları tercih edebilirsiniz.

BUNLARDAN UZAK DURALIM

BUNLARI CİLDİNİZDEN UZAK TUTUN


Cilt ürünleri kullanmanın püf noktalarından biri yalnızca size yardımcı olacak bileşenleri bulmak değil, cildinize zarar verecek ya da hassasiyet yaratacak bileşenlerden de uzak durmaktır. Güzelliğiniz için kaçınmanız gereken bileşenlerden bazıları şunlardır:
Mineral yağı: Bazı ürünlerde baz olarak kullanılır. Terlemeye neden olabilir.
MEA, TEA: Bunlar yaygın pH stabilizatörleridir. Ancak havaya maruz kaldıklarında, potansiyel olarak rahatsız edici maddeler olan nitrosaminleri oluşturabilirler. Gözenekleri tıkama ve siyah noktalara neden olma eğilimleri vardır.
Toluen: EPA’nın zararlı atık olarak gördüğü bu kimyasal çözücü, ojede bulunur. Toluen baş ağrısına, gözlerde hassasiyete ve hafıza kaybına neden olabilir. Bunlar sizi öldürmez; ama kendinizi iyi hissetmiyorsanız, bu durumun güzellik ürünlerinden kaynaklanıp kaynaklanmadığını araştırmanız yerinde olabilir.
DMAE: Kırışık kremlerinde sık kullanılan bu “yüz kaldırma bileşeni” işini genellikle hücrelere zarar vererek ve şişmelere neden olarak yapar. Elbette kırışıklar geçici olarak kaybolur (bunlar suratınıza tokat atıldığında da kaybolur) ama bu, size faydalı olduğu anlamına gelmez.
İmidazolidinil üre ve diazolidinil üre: Bunlar bakteri gelişimini (mantar değil) önlemek için koruyucu olarak kullanılır; ama aynı zamanda kontakt dermatitin de en yaygın nedenlerindendir.
Kokular: Güzel kokabilirler ama bu küçük moleküller insanların %14′ünde alerjik tepkilere neden olmaktadır. Birçok cilt bakım ürününün ek kokulara ihtiyacı yoktur. Ancak bazıları, örneğin sabunlar, koku eklenmezse, yapıldıkları yağ gibi kokarlar.
Sodyum lauril sülfat: Şampuanlarda ve temizleyicilerde köpük yapmak için kullanılır ve görece güvenlidir. Ancak uzun süre maruz kalınırsa hassaslığa ve kuruluğa neden olabilir; çünkü deterjan cildi lipidlerden arındırır.

SAĞLIKLI YAŞAM İÇİN 20 ÖNERİ

1. Uyuyan vücudunuzu uyandırmak için güne kahvaltı ile başlayın. Kahvaltı yapmak size gün boyunca hem iştah kontrolü sağlayacak hem de kilonuzu kontrol etmenize yardımcı olacak.
2. 4-5 saatten daha uzun süre hiçbir şey yemeden aç kalmak insan fizyolojisine aykırıdır. Uzun süre aç kalmak insülin dengesini bozarak bel çevresinin kalınlaşmasına, göbek bölgesinde simit denilen yağ birikmesine neden olur. 3 saatte bir küçük ara öğünler yapmaya dikkat edin.
3. Öğle ve akşam öğünlerinizi atlamayın.
4. Olmazsa olmazınız su olsun. Gün içinde (kadınlar için) 2 litreye / (erkekler için) 2,5 litreye yakın su tüketin.
5. Kahve keyfiniz dozunda kalsın. Gün içinde 2 kupadan fazla kahve, 4 kupadan fazla çay içmemeye özen gösterin.
6. Çayınıza ve kahvenize mümkün olduğunca şeker kullanmamaya çalışın. Şekersiz çay içmek fikri size ilk başta oldukça lezzetsiz görünse de dilinizin üzerindeki tat algaçlarının 15-20 gün içinde çayın veya kahvenin şekersiz tadına alışacağını unutmayın. Şekeri bardağınızın dışında tutabilmek için gerekli püf noktaları diyetisyeninizden öğrenin.
7. Gün içinde mutlaka 1 tabak sebze yemeği veya 1 kase salata tüketin. Unutmayın! Sebzeler sağlığınıza sağlık, güzelliğinize güzellik katacak çoğu besin bileşimini içinde barındırır. Seçeceğiniz sebzeler ise mevsim sebzelerinden olsun. Bağırsaklarınızın kusursuz çalışması için özellikle yeşil yapraklı sebzelerin tüketimine iki kat fazla özen gösterin.
8. Günleriniz meyvesiz geçmesin. Dünya Sağlık Örgütünün önerisi günde toplamda 500g taze meyve tüketmeniz yönündedir. Ayrıca seçeceğiniz meyvelerinizin gök kuşağı gibi rengarenk olmasına özen gösterin. Meyveleriniz ne kadar renkli olursa size katacağı fayda da o kadar fazla olur.
9. Pankreasınızla dost olan besinleri seçin. Esmer makarna, esmer pirinç, tam taneli tahıl ekmekleri, çavdar ekmeği, kurubaklagiller menülerinizde bulunan besinler olsun.
10. Tahılları hayatınızdan asla çıkarmayın. B grubu vitaminler hem sağlığınızı hem de ruhunuzu koruyacaktır. Yapılan çalışmaların sonuçlarına göre tahıl gruplarının gereğinden az tüketilmesi depresyona yatkınlığı artırmaktadır.
11. Alışverişe karnınız aç iken çıkmayın. Alışveriş saatleriniz öğün saatlerinizden sonra olsun.
12. Alışverişe liste yaparak çıkın. Markette sağlıklı besinlerin bulunduğu raflarda daha fazla vakit geçirin.
13. Sağlam bir iskelet sistemi için kalsiyum kaynaklarını ihmal etmeyin. Süt, yoğurt ve peyniri light olarak tercih etmek hem kan yağlarınızı hem de kilonuzu kontrol altında tutmanıza yardımcı olur. Ayrıca Kafkaslara özgü bir Türk içeceği olan kefiri günlük beslenmenizde 1 su bardağı kadar bulundurmaya özen gösterin. Kefirin doğal olması ise önerimizdir.
14. Haftada 2-3 defa mutlaka balık tüketin. Balıklarda bulunan omega-3 yağ asitleri damarlarınızın, cildinizin ve beyninizin yaşlanma etkilerini azaltacaktır.
15. Mineraller hayatımızı sürdürebilmemiz için gereklidir. Yüksek tansiyon veya böbrek hastası değilseniz her gün 1 şişe bolca mineral içeren doğal maden suyu tüketmeye çalışın.
16. Bedeninizin sağlığı mutfağınızdan geçiyor. Yemeklerin besleyiciliği pişirme yöntemlerine göre değişiyor. Mutfağınızda kızartma ve yüksek ısıda kavurma işlemlerini kullanmayın. En sağlıklı pişirme yöntemi olan haşlama, buğulama, fırında pişirme ve kendi suyunda/yağında pişirme yöntemlerini kullanarak yemeklerinizi hazırlayın.
17. Mutfağınızda ölçünüz gözünüz değil tartınız olsun. Mutfak terazisi kullanmak porsiyon algısı kazanabilmek için son derece önemli. Hala bir mutfak teraziniz yoksa ilk işiniz mutfağınıza kullanışlı bir terazi almak olsun.
18. Sağlıklı beslenmek veya diyet yapmak, öğlen akşam haşlanmış sebze yemek demek değildir. Diyetin matematiğini öğrenmek ve birkaç ufak detayı uygulamak ile sağlıklı beslenmek mümkün. Sevdiğiniz besinleri beslenme planınız içine sokmayı öğrenmek, doyabilmek, bu esnada da sosyal çevrenizden uzak kalmamak sürdürülebilir bir diyet programının olmazsa olmazlarıdır.
19. Yaş almak sağlıklıysanız keyifli. Sağlığınızın kıymetini bilin ve yılda 2 defa detaylı kan tahlili yaptırın.
20. Ömrünüz boyunca bazal metabolizmanızın altındaki diyet programlarından uzak durun. Düşük kalorili bu diyetler sadece bedeninizi yaşlandırmakla kalmıyor, ruhunuza da onarılması güç yaralar açıyor. Diyet programınızı tahlilleriniz tarandıktan sonra bu işin uzmanı olan diyetisyenler kontrolünde uygulayın.

GENÇ KALMAK İÇİN..



BUNLARI DAHA FAZLA TÜKETİN

  • C vitamini deposu yiyecekler
Serbest radikallerin verdiği hasara karşı koymak ve sağlıklı bir cilde sahip olmak için çok önemli.

  • Selenyum zengini besinler
Kırışıklıkları önler ve güneş ışınlarının verdiği zarara karşı korur. Daha parlak saçlar sağlar.

  • Demir içeren besinler
Daha parlak saçlar ve canlı bir cilt kazandırır.

  • B vitamini bakımından zengin besinler
Sinir sistemini destekler ve beyin gücünü artırır.

  • Yüksek miktarda kalsiyum içeren besinler
Kemik erimesini önlemeye yardımcı olur.

  • B,C ve E vitamini bakımından zengin besinler
Bağışıklık sisteminin güçlenmesini sağlar.

  • Çinko içeren besinler
Saçların sağlıklı uzamasını sağlar ve saç dökülmesini önler.

  • Kalsiyum, magnezyum, bor ya da silika zengini besinler
Kırılan, sağlıksız tırnakları güçlendirir.

  • Yüksek miktarda A vitamini içeren besinler
Bağışıklık sistemini güçlendirir, ışıldayan sağlıklı gözlere ve parlak bir cilde sahip olmayı destekler.
  • Silika içeren besinler
Sağlıklı ciltle, kemik yapısı ve bağ dokusu için önemli.
  • Yüksek miktarda E vitamini içeren besinler
Cildi nemlendirir ve onarılmasını sağlar, hafıza kaybını önler, kalbi korur.
  • Potasyum zengini besinler
Yüksek kan basıncını düşürür ve kalp atışını düzenler.
  • Yüksek miktarda kükürt içeren besinler (keratin ve kolajen bileşenidir)
Güzel bir cilt, sağlıklı saç ve tırnaklar için.
  • Glisemik indeksi düşük besinler(G.I)
Enerji kaynağıdır.
  • Omega 3 ve omega 6 esansiyel yağ asitleri içeren besinler
Zeka gelişimi, parlayan, temiz bir cilt ve kalp hastalıklarından korunmak içindir.

GENÇ KALMAK İÇİN BUNLARDAN SAKININ

  • Abur cubur yiyecekler
  • Şeker
  • Aşırı tuz kullanımı
  • Aşırı alkol
  • Sigara
  • Stres
  • Hareketsizlik
  • Uykusuz kalmak

DAHA GENÇ GÖRÜNMEK İÇİN BAŞLICA BESİNLER

1-) ÜZÜM

Taze ve sulu üzümler, çok yönlü koruma sağlar ve anında enerji verir.

Bu aromalı meyve, genelde çoğu yaşa bağlı oluşan kansızlık, kireçlenme, yorgunluk, varis ve romatizma gibi hastalıkları tedavi etmeye yardımcı olur ve bunların oluşmasını önleyebilir.

ÜZÜM SUYU
Malzemeler: 2,7 kg siyah üzüm, süzmek için tülbent

Üzümleri yıkadıktan sonra geniş bir tencereye alın. Suyu çıksın diye biraz ezip üstünü kapatana kadar su ilave edip kaynatın.10 dakika kaynadıktan sonra, üzümleri tekrar iyice ezin. Sonra bunu başka bir tencerenin ağzına tülbenti gerip, üzüm suyunu bunun üzerinden süzüp aktarın. Bu şekilde bir gece beklettikten sonra tülbenti alıp üzüm suyunu için.

ÜZÜM MASKESİ
Malzemeler: Bir avuç üzüm, 1 yemek kaşığı taze kaymak, 1 tatlı kaşığı limon suyu

Üzümleri çatal yardımıyla ezip süzgeçten geçirin. Bir yemek kaşığı üzüm suyuyla kaymağı sıvı kıvamına gelene kadar karıştırın. Limon suyunu da ekleyip tekrar iyice karıştırın. Sonra bu bileşimi ince bir tabaka halinde yüz ve boyuna uygulayın. 10 dakika bekledikten sonra ılık suyla durulayın.

2-) MANGO

Yüksek miktarda C vitamini ve beta karoten içeren mango, birçok yönden erken yaşlanmaya karşı korur

Sağlıklı cilt ve bağ dokusu için önemli bir proteindir. Mango, C ve E vitaminleri içeren birkaç meyveden biridir ve hafızayı güçlendirir. Sarı ve turuncu parlak renge sahip olan mango, güzel cilt, güçlü bir kalp ve sağlıklı akciğerler için önemlidir. Ayrıca bağışıklık sistemini güçlendiren yüksek oranda beta karoten içerir.

MANGO LASSI (İÇECEĞİ)
Malzemeler: 500 gr organik yoğurt, 1/2 soyulmuş ve doğranmış mango, 55 gr pudra şekeri, 8 parça (küp) buz, 4 kabuksuz Antep fıstığı, 4 badem, bir tutam safran

Yoğurt, mango, pudra şekeri ve buzu üzeri köpük olana kadar çırpın. Antep fıstıklarını ve bademlerini ince ince kıyın. Karışımı bardağa aktarın, kuruyemiş ve safranla süsleyin.

3-) KAYISI

Yüksek karotenoid içeriğiyle kayısı, gençlik iksiri adını hak edecek kadar zengin bir besindir.

Bağışıklık sistemini destekler, oksidantların verdiği zarardan cildi ve akciğeri korumaya yardımcı olur. Aynı zamanda, gözleri zararlı serbest radikallerden korur. Ayrıca kayısı, en güçlü antioksidanlardan biri olan likopen içerir. Likopeni arterlerde yağ birikmesini önleme kabiliyetiyle bilinir.

KAYISI LİKÖRÜ
Malzemeler: 2 kg taze kayısı bir bolca karanfil tanesi, 4 adet tarçın çubuğu, 1,3 kg kahverengi şeker, 600 gr sirke, 60 ml brandy

Kayısıları yıkayın ve her birine 2-3 karanfil batırın. Derin bir tencereye, tarçın çubuklarını, şekeri, sirkeyi koyup şurup kıvamı alana kadar kaynatın. Şurup kıvamına gelince kayısıları ilave edip bunları bunlar yumuşayıncaya kadar kaynatmaya devam edin. Kaynatma işlemi bittikten sonra kavanozların içine aktarın, her bir kavanoza bir yemek kaşığı brandy ve bir adet tarçın çubuğu ekleyin. Kavanozların kapaklarını kapatın. Likörünüz 14 gün sonra hazır olacaktır.

4-) SALATALIK

Bol su içeren, çok kullanılan bu salata sebzesi, cilt iyileştirici özelliğiyle bilinir.

Olağanüstü bir sebze olan salatalık, güçlü nemlendirme özelliği sayesinde, genç bir görünüm kazanmamızı sağlar, iltihaplanma önleyici özelliği taşır. Mideye girdiği anda yüksek su ve mineral dengesi içeriği, onu en iyi idrar söktürücü yapıyor. Zengin bir silika kaynağı olan salatalık: sağlıklı cilt, kemik ve bağ dokusu için gerekli mineralleri içerir.Kalp damar hastalığını ve osteoporozı önlemede büyük rol oynar.

SALATALIK BAKIMI
(cildi canlandırıp ferahlatır)
Malzemeler: 1/2 salatalık, 5 adet nane yaprağı, 60 ml süt, 2 damla greyfurt tohumu esansı

Salatalığı soyup doğrayın. Nane yapraklarını da doğrayın ve tüm bunları sütle birlikte pürüzsüz olana kadar blender'dan geçirin. Bu karışımı bir tencereye dökün ve kaynatın. Yaklaşık iki dakika daha sıvı kıvam alana kadar biraz daha kaynatın ve soğumaya bırakın. Karışımı temiz bir şişenin içine aktarın ve greyfurt esansını ekleyin. Buzdolabında bekletilmek şartıyla bir hafta kullanabilirsiniz.

5-) PORTAKAL

Portakal, C vitaminin yanı sıra, kalp sağlığı için güçlü bir antioksidan olan hesperidin içerir.

C vitamini açısından zengin olan portakal, genç ve sağlıklı bir cilt gelişimi sağlar, göz hastalıklarını önleyerek, kalp sağlığında önemli bir risk faktörü olan arterlerin tıkanmasınıi serbest radikallerin yıkıcı etkisini engeller.


C VİTAMİNLİ SMOOTHIE
Malzemeler: 700 ml sıkma portakal suyu, 450 gr dilimlenmiş mango, 450 gr çilek, 450 gr dilimlenmiş kivi, 500 ml yoğurt, öğütülmüş buz(tercihen)

Malzemelerin hepsini karıştırın ve sıvı hale gelmesi için blender'dan geçirin. Birkaç adet buz koyup bardağa dökerek servis yapabilirsiniz

6-) LİMON

Limon hangi amaçla kullanılırsa kullanılsın, genç kalmamızı destekleyen, zengin bir meyvedir.

Sağlıklı bir cilt ve diş etinin oluşumunda çok önemli bir role sahip limonun C vitamini oranı oldukça yüksektir.

LİMON TONİĞİ
(damarları tedavi eder)
Malzemeler: 4 çay kaşığı bitkisel gliserin, 1 limon suyu, 1 damla portakal çiçeği esansı, 1 gül esansı

Limon suyuyla bitkisel gliserini ve esans yağlarını birleştirip karıştırın. Varis olan bölgeye günde iki kere uygulayın. Bir kavanozun içinde üç ay muhafaza edebilirsiniz.

7-) ELMA


Lif, C vitamini ve flavonoidler içeren elma, yaşlanma karşıtı beslenmeyi destekler.

Elma, vücudun zehirli maddelerini duşarı atmasına yardımcı olan pektin lifi içerir. Aynı zamanda bağırsaktaki yararlı bakterilerin çoğalmasını destekler ve kuersetinle kolesterol oranını düşük tutmaya yarar.

NOT: Hazır, konsantre elma sularından uzak durun: bunlar yüksek miktarda şeker içerir.

ELMA, ARMUT VE NANE SUYU
Malzemeler: 8 elma (çekirdekleri alınmış), 8 armut (çekirdekleri alınmış), 12 adet nane yaprağı

Bütün malzemeleri yıkadıktan sonra doğrayın, naneyle birlikte meyveleri sıkın ve bekletmeden için.

8-) ISPANAK

Demir, kalsiyum ve magnezyum içeren ıspanak, genç görünmek ve formda kalmak isteyenler için vazgeçilmez bir besindir.

Çoğu zaman içeriğindeki yüksek oranda demirle anılan ıspanak, kandaki oksijeni artırır, kansızlığı önler ve muhteşem bir enerji kaynağıdır.

IZGARA BİFTEKLİ ISPANAK SALATASI
Malzemeler: 450 gr dilimlenmiş biftek, 4 adet kaynamış yumurta, 2 avuç ceviz, 450 gr ıspanak

Biftekleri ızgarada kızarttıktan sonra dilim şeklinde kesin. Yumurtaları, biftekleri cevizi ve ıspanağı bir kabın içinde karıştırın ve servis yapın.

9-) LAHANA

Lahana, genç kalmamızı destekleyen kükürtlü maddeler içerir.

Lahana, akciğeri koruyan ve anti kanserojen özelliği olan kükürt bakımından zengin bir besindir. "Güzellik madeni" olarak da bilinen kükürt cildin genç kalmasını sağlar.

WOK'DA REZENE TOHUMLU LAHANA
Malzemeler: 1 adet yeşil lahana, 2 yemek kaşığı balzamik sirke, 1 tatlı kaşığı rezene tohumu, bir tutam acı pul biber, tuz ve biber

Lahanaları yıkadıktan sonra ince ince doğrayın. Derin bir tavaya (wok) balzamik sirkeyi dökün ve iyice ısındıktan sonra lahanayı, rezene tohumu, acı biberi, tuz ve biberi de ekleyin. Lahanalar yumuşayana kadar pişirin. Servise hazırdır.

10-)  ENGİNAR

Enginar, sindirimini iyileştiren ve zehirli atıkların vücuttan atılmasına yardımcı olan muhteşem bir besindir.

Enginar, karaciğer işleyişini geliştiren ve safranın akışını artıran cynarin içerir. Sonuç olarak, bütün yağ tiplerinin çözülümünü ve sindirimini sağlar.Enginar, safra kesesinin düzensizliğini ve karaviğeri tedavi eder. Aynı zamanda , hassas bağırsak sendromu ve bulantıyı önler.

PİDE EKMEĞİNE BATIRILMIŞ SICAK ENGİNAR 
Malzemeler: 8 adet pide ekmeği, 225 gr krem peynir, 350 gr mozerella peyniri, 200 gr mayonez, 150 gr rendelenmiş permesan peyniri, 1 adet ince kıyılmış soğan, 2 diş sarımsak, 375 gr terbiye edilmiş enginar

Önceden 180 derece ısıtılmış fırında, pideyi ufak üçgen şeklinde kesin ve tepsiye dizip pişirin. Diğer malzemelerin hepsini karıştırıp blender'dan geçirin. Bu karışımı 30 dk fırında pişirin. Pidelere sürüp sıcak servis yapabilirsiniz.

11-) MANTAR


Mantar, birçok sebzeden daha fazla protein, ve hatta E vitamini ve selenyum içerir.

Yaşlanma karşıtı vitamin E ve selenyum bakımından zengin bir kaynak olan mantar, sağlıklı cilt ve saç bakımıyla, kalp hastalıklarına karşı koruma sağlar.Aynı zamanda anti kanserojen özelliğe sahiptir.

ŞİKATE MANTARI
Malzemeler: 450 gr şikate mantarı, 1 yemek kaşığı kolza tohumu yağı, 80 ml tavuk suyu, 1 tatlı kaşığı mısır unu, 2 yemek kaşığı soya sosu, 1 yemek kaşığı beyaz şarap

Mantarları yıkayın, saplarını çıkardıktan sonra dilimleyin. Geniş bir tencerede yağı kızdırdıktan sonra tencereye mantarları ve iki servis kaşığı dolusu tavuk suyunu ekleyin. 5-6 dakika sık sık karıştırarak pişirin. Küçük bir kaseye mısır ununu koyun ve kalan tavuk suyuyla birlikte iyice karıştırın. Soya sosu ve şarabı bir tavada iki dakika pişirdikten sonra tencereye ekleyin ve biraz daha pişirin.

12-) BRÜKSEL LAHANASI


B vitaminleri, C vitamini ve lif bileşikleriyle dolu olan Brüksel lahanası, yaşlanmayı tetikleyen koşullarla savaşır.

Brüksel lahanası, anti kanserojen enzimler ve vücuttaki zehrin atılmasını tetikleyen sülfonitratlar gibi besin değerleriyle yüklüdür. Bu sebze aynı zamanda lif bakımından zengindir; bu yüzden hazmı kolaylaştırır.

SIĞIR ETLİ BRÜKSEL LAHANASI
Malzemeler:450 gr Brüksel lahanası (ayıklanmış ve yıkanmış), 115 gr sığır eti 100 gr kavrulmuş, tuzlu Antep fıstığı, 60 ml balzamik sirke

Brüksel lahanalarını yumuşayana kadar 5-10 dk buharda pişirin. Sığır etini tavada kızartın, kızarttığınız etleri bir tabağa alın. Aynı tavada Brüksel lahanalarını 1-2 dakika sote edin. Antep fıstığı ve sirkeyi de ekleyerek 1-2 dk daha pişirmeye devam edin. Piştikten sonra sığır etini de ekleyin. İyice karıştırdıktan sonra servis yapabilirsiniz.

SAÇ KIRIKLARINA ÇÖZÜM YOLLARI

Saç kırıkları, saçların hızlı uzamasını engelleyen ve sağlıkla parıldamasını baltalayan bir problemdir.Saç kırıklarına çözüm yolları
Saç kırıklarının oluşmasını önlemek için saç türünüz ne olursa olsun onarıcı saç bakım kremi kullanın. Saçlarınızı şampuanlayıp iyice duruladıktan sonra saç köklerinden başlayarak uçlarına doğru krem sürün. 5 dakika kadar bekleyip durulayın.
Saç uçlarını nemlendirmek için durulmayan nemlendirici serumlardan faydalanın. Serumlar hem saçlarınızın elektriklenmesini hem de kırılmasını önleyecektir.
Saçlarınızda oluşan nem kaybı; saç uçlarının kırılmasına neden olur. Nem kaybının en önemli sebeplerinden biri ise yüksek ısıda kurutmaktır. Isıya karşı koruyucu ürünler kullanarak saçlarınızı koruyun.
Saçlarınızı yıkadıktan sonra kurutma makinesi kullanmadan önce fazla suyu hafifçe sıkarak alın. Saçlarınızı havluyla nazik hareketlerle kurulayın. Saç kurutma makinesini 30 cm uzaktan tutarak saçlarınızı kurutun.
Ayda bir kez saç uçlarınızı besleyecek, yoğun nemlendirme özelliği olan kozmetik ya da doğal bakım maskesi uygulayın.

ZAYIFLATAN 12 KURAL



SUYUN GÜCÜ
Canınız ne zaman abur cubur yemek istese, onun yerine su için. Günde en az 2 litre su tüketin.

ALMAYIN
Dolaplarınızda abur cubur bulundurmayın. Size kilo aldıracak zararlı atıştırmalıkları almayın.

RESİM
Zayıf olduğunuz günlerin resmini veya şimdi halinizi fotoshop programı kullanarak inceltip buzdolabının kapağına asın. Böylece kendinizi teşvik edebilirsiniz.

BAHARAT
Araştırmalara göre zencefil, kırmızıbiber, pul biber gibi baharatlar vücudunuzun yağ yakma kabiliyetini %25 oranında arttırıyor.

UYKUYA DİKKAT
Araştırmalara göre yeterince uyuyan bir kadının metabolizması %40 oranında daha fazla çalışıyor.

KARANLIK
Gece mutfağa gitmeye son verin. Araştırmacılar karanlık odaların ve gecenin karanlığının bizi daha fazla yemeğe sevk ettiğini belirtiyorlar.

KAHVALTI
Kahvaltıyı asla sektirmeyin. Gün içinde gereken enerji yakıtınızı almanızı ve öğle yemeğinde kendinizi daha az aç hissetmenizi sağlar.

ATIŞTIRIRKEN
Doğru biçimde atıştırın. Sert bir şeker 20 kalori civarındadır ve tüketmesi 20 dakikaya kadar çıkabilir. 400 kalori içeren bir dondurma külahı ise 10 dakikada midenizde olur.

AÇLIK HİSSİ
İçinizden çılgınca yemek geliyorsa, size iyi hissettiren müzikler dinleyin. Araştırmacılar müziğin beyindeki, en sevilen yiyeceği yemenin etkilediği merkezi harekete geçirdiğini belirtiyorlar.

YEŞİL ÇAY
İsviçre Üniversitesi araştırmalarına göre, yeşil çay içmek, vücudun yaktığı kalori miktarını arttırıyor. Günde 3 fincan içmeye çalışın.

SADECE YEMEK
Sadece yemek yiyin ve yemeğinize konsantre olun. Aynı zamanda televizyon izlemek, ders çalışmak veya postalarınızı kontrol etmek, yediğinizin farkına varmanıza engel olacağından, psikolojik olarak doymazsınız.

DIŞARI ÇIKIN
Günde en az 20 dakika dışarıda gezerek veya yürüyerek geçirin. Gün ışığı içinizdeki yeme isteğini kontrol etmenize yardımcı olur.

KLEOPATRA'NIN GÜZELLİK SIRLARI

Yüzyıllar önce kullanılan ama zamanla unutulan doğal bakım ve gençlik yolları bugün hayata geçiriliyor.

Şifa sağlayan  bitkilerde gençlik sırları da gizli. Örneğin  ısırganotu'nun insanın tenini yakan o  tüylerinde yer alan "formik asit"  saç  derisinin  doğal dengesini koruyor. Kekiğin  saça kazandırdığı sadece  parlaklık değil.  Saç diplerini uyardığı, tellerine canlılık  verdiği  kullananların deneyimleri ile  sabitlenmiş.

Örneğin kayısı çekirdeğinden elde edilen  doğal yağ kalsiyum, magnezyum ve betakaroten  maddeleri içerdiği için cildi  nemlendiriyor  ve doğal bir canlılık ve parlaklık  kazandırıyor.

Sağlıklı cilt  "potansiyel eşi" etkiliyor  

Bitkilerle sağlık ve güzellik konuları ile  yılladır ilgilenen Herbalist Tarkan Güveloğlu  şöyle diyor: 

"Doğadaki güzelleştiricilerin  en büyük avantajı cilde gerçek parıltısını  kazandırması. Ciltteki düzgünlük ve ışıltı  bilinçaltına bir gençlik ve sağlık sinyali  gönderiyor. Bu özelliklere sahip bir kadın  "potansiyel eşi" etkilemede öne çıkıyor. O nedenle farkında olmadan  bir çok kadın, güzel bir cilt için saatler  harcıyor"

Doğal yörtemlerle güzelliğe dönüşün gittikçe  çoğaldığını vurgulayan uzman  Güveloğlu,  günboyu kadınlardan bu konuda çok sayıda  telefon aldığını ve doğal güzellikle ilgili  bir çok yolu anlattıklarını söylüyor:

Güveloğlu sözlerini şöyle sürdürdü:

"Gerçek şu ki, insanları nasıl göründüğümüzle  etkileriz. Ama son zamanlarda  güzelliğe dair  bu kadar ilgi hiçbir zaman bu kadar fazla  olmamıştı. Doğal olanın tercih edilmesi ise  bazı kozmetik ürünlerinin içindeki katkı  maddelerinden dolayı sağlığa zararlarının  açıklanması ile ilgili. İçerdikleri bazı  katkılardan dolayı kanserojen etkiler  taşıdığı uzmanlarca açıklanıyor. Oysa tabiat  bu güzellik kaynaklarını hem çok daha ucuz  hem de sağlıklı bir şekilde bize sunuyor. Bizim yaptığımız Kleopatra'nın  formüllerini bulup, kadınlara sunmak. Kadınlar da bu yöntemlere  zaten aşırı ilgi gösteriyor.
Pırıltılı ten en büyük servet

Çok sayıda doğal yağları malzeme olarak kullanarak, doğal özlü cilt bakım yağının üretimini gerçekleştirdik. Gençliği ve  çekiciliği yakalayabilmenin yolu doğal  ürünlerden geçiyor. Her cilt için  özel olarak  bitki extreleri ve özleri  kullanıyoruz. Bu doğal  ürünlerin ve tabiattaki farklı özellikteki  bitki özlerinin yer aldığı kremler hücreleri  yeniliyor. Şifalı bitkilerden elde bitkisel  kremler ve damıtılma yönü ile elde edilen  bitki özleri cildin yeniden  yapılandırılmasına, kırışıklık, leke, sivilce  ve akne gibi sorunların giderilmesinde kalıcı  çözümler üretiyor.

GÜZELLİK SIRLARI
-Yüzünüzü hergün maden suyuyla silin. 1 ay  sonra cildinizdeki parlaklığı  farkedeceksiniz. İskandinav kadınlarının  güzelliğinin sırrı da maden suyunda saklı.  Ciltlerini korumak için saf kaynak  suları  kullanıyorlar. Bu  canlılık ve sağlık  görüntüsü veriyor. Memba sularıyla da  ciltlerini diri tutan Kuzey kadınlarını örnek  alın ve hergün şişesinde "doğal maden suyu"  yazan içecekle yüzünüzü silin veya yıkayın.
-Elma çok iyi bir cilt kremi gibi. Bir elmayı  rendeleyin. İçine 2 kaşık gerçek doğal kaymak  katın ve karıştırın. Yüzünüze bu karışımı  sürün. 20 dakika sonra yıkayın. Kağıt havlu  ile yüzünüzdeki yağı aldıktan sonra (Eğer  cildiniz kuru ise) yağlı krem sürün. Bu  dışardan desteği "içerden" de bir elma  yiyerek sürdürün. Düzenli kullanımdan bir  süre sonra, cildiniz pırıl pırıl olacak.

-Tuz madenlerinden çıkarılan, rafine olmayan  tuz cilt için çok faydalı. Çizgileri olanlar  bu tuzu su ile eritip yüzlerine sürmeli.  Kalsiyum, demir, magnezyum, klorit ve  potasyum bakımından zengindir. Cildin  ihtiyacı olan bu mineralleri barındıran bu  tuzu suyu avuçlarınıza alın
ve hergün yüzünüze çarpın.

-Ispanağın cilde etkin yararlar sağladığı çok  bilinmez. Hata bu besin çocuklar sevmiyor  diye eve bile sokulmaz. Oysa ıspanak  cildinizin parlamasını sağlar ve  güzelleştirir. Bir bardak suyu kaynatın ve  ocaktan indirin.  5-6 yıkanmış ıspanak  yaprağını bu sıcak süte bandırın. Bu  yaprakları yüzünüze serin. 15- 20 dakika  sonra kaldırın. Bu işlemden sonra  nemlendirici krem sürün. (Ispanak gibi koyu  yeşil yapraklı sebzeler demir içeriyor. Demirin, oksijeni cilde taşıyan bir görevi  var. Aynı zamanda haftada iki gün ıspanak  yiyin)
-Bir soğanın suyunu sıkın. Bu suya yarım çay  bardağı elma  sirkesi ekleyin. Karışımı  yüzünüze hergün düzenli sürün. Yaşlılık  lekelerine birebir gelir. 
-Şimdi mevsimi olan kavunun bir çok önemli bir özelliği var.   Kavunu sıkıp suyunu yüzünüze sürün.  Cildin  gereksimi olan vitamin  ve mineralleri içeren  kavun suyu çok iyi geliyor. Örneğin karoten  içeriyor. Bu madde, lekeleri ve yüzdeki  pullanmaları engelliyor.(Sürün ve 15 dakika  sonra cildinizi yıkayın.) Bir süre sonra  cildiniz mükemmel ve parıltılı bir hal  alacak.

-Solgun ve sağlıksız bir cilde sahipseniz  maydanoz bu sorun için birebir. Bir demet  taze maydanozu bir tahtanın üzerinde ezin.  (sebze sıkacağı da olur)  Bu demetten çıkan  suyu yüzünüze sürün ve daha sonra yıkayın.  Bu uygulamayı hergün yapın. Aynı zaman de  hergün salatınıza veya çorbanıza da hergün  bir kaç tutam ekleyin. Cildinizi   sıkılaştırır!

-Her gün erik yiyin. Yaşlanma sürecini  geciktiriyor. 4 veya 5 tane erik yeter. Kışın  kurusunu yazın ise tazesini  tüketin.
-Akşamları süte batırılmış pamukla yüzünüzü silin.. O şekilde yarım saat dinlendikten sonra yıkayın. Cildi yağlı olanlar  sütün üzerindeki yağını alarak kullanmalı. (Bu süt pastorize değil doğal, sağılmış süt olmalı)

DAHA GÜZEL KİRPİKLER İÇİN..

KİRPİKLER İÇİN DOĞAL BAKIM


Dökülen Kirpikler İçin :
10 gr. badem yağı, 5 gr. lanolin ve 5 gr. vazelini karıştırıp benmari usulü karıştırarak eritin. Küçük bir cam kavanoza koyup her gün düzenli olarak sürün. Ardından da papatya çayına pamuk batırıp göz çevrenizde bekletin

Kirpikleri uzatmak için :

1 bardak suyu kaynatın. 1 çay kaşığı hint yağı ve 12 gr kakao yağı ekleyip karıştırın. Kabı sıcak su dolu bir başka kabın içine yerleştirip krem kıvamına gelene kadar ısıtın. Karışımı soğutup 15 gün boyunca yatmadan önce gözlerinize kaçırmamaya dikkat ederek kirpiklerinize sürün. Sürme işlemini kirpik kökünden uca doğru uygulayın.
Daha uzun ve gür kirpikler için eşit miktarda Hint yağı ile badem yağını küçük bir şişede karıştırın. Bu karışımı 15 gün boyunca yatmadan önce, gözlerinize kaçırmamaya özen göstererek, kulak temizleme pamuğu yardımıyla kirpiklerin kökünden ucuna doğru sürün. Kirpiklerinizin beslenerek güçlendiğini ve uzadıklarını fark edeceksiniz.

Kızlar için güzellik sırları

1. Fondötenden vazgeçin: Akne sorunu olan kişilerin ilk başvurdukları yollardan biri, onları kalın bir fondöten tabakasıyla kapatmaya çalışmaktır. Ancak fondöten 30 yaş üstü kadınlar içindir. Sadece natürel güzelliğinizi kapatmakla kalmaz, sizi doğallıktan da uzaklaştırır. Genç teninizi fondötenin arkasına gizlemek yerine, sadece hatalı noktalarda kapatıcı ürünler kullanın. Üzerine çok hafif bir pudra ya da renklendirilmiş nemlendirici sürebilirsiniz. Renklendirilmiş nemlendiriciler daha hafif ve doğal bir görünüm verir. Ancak illa fondöten kullanacaksanız, toz formundaki mineral ürünleri tercih edin.


2. Kapatıcıyı yaymayın: Kapatıcıyı uygularken ovalayarak yaymak yerine, orta parmağınıza bir miktar alıp kapatacağınız noktaya hafifçe vurarak üzerini kapatın. Yaymayın, ovalamayın, sadece küçük vuruşlarla kapatın!

3. Ya gözlerinizi ya dudaklarınızı öne çıkarın: Eğer gözlerinize makyaj yaptıysanız, dudaklarınıza sadece bir parça parlatıcı sürmeniz yeterli olur. Kırmızı, dramatik görünümlü bir ruj mu sürmek istiyorsunuz? O zaman, yüzünüzü aydınlık tutun. Koyu renk allıklardan kaçının, sadece kirpiklerinize maskara ve gözlerinize çok hafif aydınlık bir far sürün. Yüzünüzün her iki bölümüne de ağır makyaj yaparsanız palyaçoya dönersiniz! Bir de, asla ama asla dudaklarınızı parlatıcınızdan daha koyu bir kalemle çerçevelemeyin.

4. Doğal saçlar her zaman daha etkileyicidir: Saçlarınız beyazlamaya başlayınca her ay dip boyasıyla uğraşacaksınız. O yüzden saç boyası için acele etmeyin. Saçınızın rengini biraz açmak istiyorsanız, çok hafif gölgeler attırabilirsiniz. Ancak sizi basit gösterecek kadar yoğun olmamasına dikkat edin. Buradaki amaç, çevrenizdekilerin saçlarınızın doğal olarak güneşte açılmış gibi görünmesini sağlamak, ucuz bir kuaförde meç yaptırmış izlenimini vermek değil!

5. Akne için dermatologa gidin: Akne sorunu olanların yaptığı en büyük hata nedir? Dermatologa gitmemek. Bir çantaya 200 lira yatırmak yerine, bu parayı dermatologa verin. Sivilcelerden kurtulmak yapabileceğiniz en iyi yatırımdır. Bunun en garanti yoluysa dermatologdan geçer.

6. Güneş koruyucusunu ne zaman sürmeseniz olur? Hiçbir zaman! Cilt güzelliğiniz için ilk yapmanız gereken şey, her gün güneş koruyucu kremi kullanmak. Böylece 50 yaşınıza geldiğinizde bile harika görüneceksiniz. Keşke 20 yıl önce birileri bize güneş kreminden bahsetseydi. Keşke güneşin altında ıstakoz gibi kızarıp durmasaydık! Unutmayın, UV ışınları bulutları geçebilir ve bu ışınlar cildinizin yaşlanma sürecini hızlandırır. Akne sorunu olanlar, özel olarak bu soruna yönelik olarak üretilmiş güneş kremlerini kullanabilirler.7. Tırnaklarınıza bakın: İnsanlar genellikle karşılarındakinin el ve ayaklarına bakarak onları yargılar. Tırnaklarınızı temiz ve aynı uzunlukta tutun. El tırnaklarınızı yuvarlak, ayak tırnaklarınızı ise düz kesin. Bu alışkanlık ileride ayak tomaklarında görülebilecek travmaları, tırnak deformasyonlarını engeller. Eğer onları boyamak istiyorsanız, ojeyi yarısı dökülüp ucuz bir görüntüye neden olacak kadar uzun süre tırnaklarınızda tutmayın.

 

8. Anahtar ürünlere para harcayın: Sınırlı bütçenizi en iyi şekilde değerlendirmek için hangi ürünler için gerçekten para harcamalı? İşte birkaç öneri: 50 liralık bir göz kalemiyle, güvenilir bir markanın 10 liralık göz kalemi arasında büyük bir fark görmeyeceksiniz. Ancak, göz farı seçerken lüks bir ürünle, ucuz bir ürün fark yaratabilir. Kaliteli bir far bütün gün gözünüzde kalırken, ucuz olan uçup kaybolabilir ya da göz kapağınızda çamura dönüşebilir. Pudra ve allığa harcadığınız paraya da acımayın. Çünkü lüks pudralar, o kadar ince zerreciklerden oluşur ki, yüzünüze birkaç kat bile sürseniz doğal bir görünüm elde edersiniz. Çok sorunlu bir cildiniz yoksa nemlendiriciye ve cilt temizleyicisine de servet yatırmanız gerekmiyor.
9. İstenmeyen tüyler meselesi: Çok şanslısınız. Çünkü günümüzde istenmeyen tüylerden kurtulmak için geliştirilen lazerli epilasyon teknolojisi geçmişe göre hem çok gelişti, hem de ucuzladı. Anadolu Sağlık Merkezi’nden Deri Hastalıkları Uzmanı Dr. Figen Akın, lazer epilasyonun 16 yaşından itibaren uygulanabileceğini söylüyor. Epilasyonu güvenilir, en yeni teknolojileri kullandıklarına emin olduğunuz bir yerde, işin uzmanlarına yaptırmakta fayda var. İşlem sonrasında dikkat etmeniz gereken en önemli noktaysa kesinlikle işlem görmüş bölgeyi güneşe maruz bırakmamak. Mutlaka güneş koruma kremi kullanmalısınız. Aksi takdirde kalıcı lekeler oluşabilir. Eğer tüyleri jiletle temizleme yoluna giderseniz, işlemi banyonuzun sonunda yapmaya özen gösterin. Böylece cildinizde oluşacak tahrişi azaltmış olursunuz.

10. Saç ürünlerini doğru miktarda kullanın: Saçlarınız için kullandığınız şekillendirici ürünlerin miktarını abartmayın. Saçların istenilen şekle girmemesinin ya da yarım saat sonra düşmesinin esas nedeni de budur. Bu tip ürünleri çok fazla miktarlarda kullanmak saçlarınızı ağırlaştırır, yağlı görünmelerine neden olur.

11. İyi uyuyun: Geç saatlere kadar eğlenmek ya da twitter başında vakit geçirmek tabii ki keyifli. Ancak, dengeyi tutturmakta fayda var. Uzmanlar, sekiz saat uykuya ihtiyacınız olduğunu söylüyor. (Bu durumda sabah 07.00’de kalkıp güne başlıyorsanız, maalesef saat 23.00′da yatağa girmeniz gerekiyor!) Cilt uyku sırasında yenileniyor, hücreler kendilerini onanyor. Sağlıklı bir uyku düzeni, cildi genç tutmak için pahalı kremlerden daha fazla işe yarıyor.

12. İyi beslenin: Sağlıklı beslenme düzeninin de pahalı kremlerden daha çok işe yaradığı bir gerçek. Eğer hamburger ve patates cipsiyle besleniyor, sebze yemeklerine burun kıvırıyor, su yerine kola içiyorsanız, problemli bir cilde davetiye çıkarıyorsunuz demektir. Mesele, cipsin sivilceye neden olup olmaması değil, bu tip bir beslenme düzeninin cildin ihtiyaç duyduğu besinleri sağlayamaması. Unutmayın; taze sebze ve meyveler, tam tahıllar, et, balık, yumurta ve baklagiller cilt hücreleriniz için eşsiz birer besin kaynağıdır.
  

13. Temizleyin, nemlendirin: Yüzünüzü günde iki kez, sabah uyandığınızda ve akşam yatağa girmeden önce temizleyin. Sert sabunlar yerine, cilt tipinize uygun temizleyici jeller ve barlar kullanın. Cildi yağlı olan kişiler, yüzlerini çok yıkarlarsa, yağdan ve sivilcelerden kurtulacaklarını düşünürler. Ancak bu, yağ bezelerini uyararak daha fazla yağ üretimini tetikler, ciltteki koruyucu tabakayı ortadan kaldırır ve cildin nem kaybetmesine neden olur. Yıkadıktan sonra yüzünüzde gerginlik hissediyorsanız bu, daha hafif bir temizlik ürünü kullanmanız gerektiği anlamına gelir. Cilt tipinizi iyi tahlil edin ve ona uygun bir nemlendirici ‘ seçin. Her cildin ihtiyaç duyduğu bakım farklıdır.