1. Uyuyan
vücudunuzu uyandırmak için güne kahvaltı ile başlayın. Kahvaltı yapmak
size gün boyunca hem iştah kontrolü sağlayacak hem de kilonuzu kontrol
etmenize yardımcı olacak.
2. 4-5
saatten daha uzun süre hiçbir şey yemeden aç kalmak insan fizyolojisine
aykırıdır. Uzun süre aç kalmak insülin dengesini bozarak bel çevresinin
kalınlaşmasına, göbek bölgesinde simit denilen yağ birikmesine neden
olur. 3 saatte bir küçük ara öğünler yapmaya dikkat edin.
3. Öğle ve akşam öğünlerinizi atlamayın.
4. Olmazsa olmazınız su olsun. Gün içinde (kadınlar için) 2 litreye / (erkekler için) 2,5 litreye yakın su tüketin.
5. Kahve keyfiniz dozunda kalsın. Gün içinde 2 kupadan fazla kahve, 4 kupadan fazla çay içmemeye özen gösterin.
6. Çayınıza
ve kahvenize mümkün olduğunca şeker kullanmamaya çalışın. Şekersiz çay
içmek fikri size ilk başta oldukça lezzetsiz görünse de dilinizin
üzerindeki tat algaçlarının 15-20 gün içinde çayın veya kahvenin
şekersiz tadına alışacağını unutmayın. Şekeri bardağınızın dışında
tutabilmek için gerekli püf noktaları diyetisyeninizden öğrenin.
7. Gün
içinde mutlaka 1 tabak sebze yemeği veya 1 kase salata tüketin.
Unutmayın! Sebzeler sağlığınıza sağlık, güzelliğinize güzellik katacak
çoğu besin bileşimini içinde barındırır. Seçeceğiniz sebzeler ise mevsim
sebzelerinden olsun. Bağırsaklarınızın kusursuz çalışması için
özellikle yeşil yapraklı sebzelerin tüketimine iki kat fazla özen
gösterin.
8. Günleriniz
meyvesiz geçmesin. Dünya Sağlık Örgütünün önerisi günde toplamda 500g
taze meyve tüketmeniz yönündedir. Ayrıca seçeceğiniz meyvelerinizin gök
kuşağı gibi rengarenk olmasına özen gösterin. Meyveleriniz ne kadar
renkli olursa size katacağı fayda da o kadar fazla olur.
9. Pankreasınızla
dost olan besinleri seçin. Esmer makarna, esmer pirinç, tam taneli
tahıl ekmekleri, çavdar ekmeği, kurubaklagiller menülerinizde bulunan
besinler olsun.
10. Tahılları
hayatınızdan asla çıkarmayın. B grubu vitaminler hem sağlığınızı hem de
ruhunuzu koruyacaktır. Yapılan çalışmaların sonuçlarına göre tahıl
gruplarının gereğinden az tüketilmesi depresyona yatkınlığı
artırmaktadır.
11. Alışverişe karnınız aç iken çıkmayın. Alışveriş saatleriniz öğün saatlerinizden sonra olsun.
12. Alışverişe liste yaparak çıkın. Markette sağlıklı besinlerin bulunduğu raflarda daha fazla vakit geçirin.
13. Sağlam
bir iskelet sistemi için kalsiyum kaynaklarını ihmal etmeyin. Süt,
yoğurt ve peyniri light olarak tercih etmek hem kan yağlarınızı hem de
kilonuzu kontrol altında tutmanıza yardımcı olur. Ayrıca Kafkaslara özgü
bir Türk içeceği olan kefiri günlük beslenmenizde 1 su bardağı kadar
bulundurmaya özen gösterin. Kefirin doğal olması ise önerimizdir.
14. Haftada
2-3 defa mutlaka balık tüketin. Balıklarda bulunan omega-3 yağ asitleri
damarlarınızın, cildinizin ve beyninizin yaşlanma etkilerini
azaltacaktır.
15. Mineraller
hayatımızı sürdürebilmemiz için gereklidir. Yüksek tansiyon veya böbrek
hastası değilseniz her gün 1 şişe bolca mineral içeren doğal maden suyu
tüketmeye çalışın.
16. Bedeninizin
sağlığı mutfağınızdan geçiyor. Yemeklerin besleyiciliği pişirme
yöntemlerine göre değişiyor. Mutfağınızda kızartma ve yüksek ısıda
kavurma işlemlerini kullanmayın. En sağlıklı pişirme yöntemi olan
haşlama, buğulama, fırında pişirme ve kendi suyunda/yağında pişirme
yöntemlerini kullanarak yemeklerinizi hazırlayın.
17. Mutfağınızda
ölçünüz gözünüz değil tartınız olsun. Mutfak terazisi kullanmak
porsiyon algısı kazanabilmek için son derece önemli. Hala bir mutfak
teraziniz yoksa ilk işiniz mutfağınıza kullanışlı bir terazi almak
olsun.
18. Sağlıklı
beslenmek veya diyet yapmak, öğlen akşam haşlanmış sebze yemek demek
değildir. Diyetin matematiğini öğrenmek ve birkaç ufak detayı uygulamak
ile sağlıklı beslenmek mümkün. Sevdiğiniz besinleri beslenme planınız
içine sokmayı öğrenmek, doyabilmek, bu esnada da sosyal çevrenizden uzak
kalmamak sürdürülebilir bir diyet programının olmazsa olmazlarıdır.
19. Yaş almak sağlıklıysanız keyifli. Sağlığınızın kıymetini bilin ve yılda 2 defa detaylı kan tahlili yaptırın.
20. Ömrünüz
boyunca bazal metabolizmanızın altındaki diyet programlarından uzak
durun. Düşük kalorili bu diyetler sadece bedeninizi yaşlandırmakla
kalmıyor, ruhunuza da onarılması güç yaralar açıyor. Diyet programınızı
tahlilleriniz tarandıktan sonra bu işin uzmanı olan diyetisyenler
kontrolünde uygulayın.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder